Politik kurtuluş ve temsil – Alain Badiou ile röportaj
George Floyd’un katliyle Amerika genelinde kıvılcımlanan 2020 isyanlarının ışığında, 2013 yılında isyanlar ve protestolar hakkında Alain Badiou ile gerçekleştirdiğim uzun röportajdan bazı alıntılar paylaşmak istiyorum.
Bu alıntılar, Badiou’nün bugünün militan öznesinin kim olduğuna ilişkin tanımı yani bir isyanda ne tür bir kimliğin oluştuğu ile ilgili. Badiou bir kurtuluş hareketinde en önemli şeyin temsil dediği şey olarak eyleme geçmediği ama “farklılıkların temsili” olarak işlediği görüşünde.
Bu fikrin, bu isyanların sonraki aşamalarını düşünmek için engin bir pratik fayda sağladığını düşünüyorum; şöyle ki hareketin ileriye dönük görevini [Badiou’nün] dört kilit özne olarak belirlediği, bugünün öznelliğini oluşturan esas öznelerin birliğinin kolektif eylemi olarak düşünmek.
Alain Badiou, Paris, Kasım 2013- Röportajdan Alıntılar
Bugünün militan öznesi kimdir?
Sanırım güncel militan özneyi, olası kurtuluşun çok farklı bileşenlerinin birliğinin doğrultusunda hareket etmemiz gerektiği görüşüyle, çok pratik bir düzeyde tanımlayabileceğimizi biliyorsunuz. Klasik devrimci tasavvurda, militan, işçi sınıfının temsilinin içindedir. Militan, işçi sınıfının partisinden çıkar.
Ama sadece komünist militan değil, daha genel anlamda militan, devrimci sınıfın ya da belki de devrimci sınıfların bu tür temsilinin bir parçasıdır, örneğin Çin’de devrimci sınıflar olarak sadece işçiler değil köylüler de var.
Bence bugünün sorunu, metafizik bir temsilin içinde olmayan militan öznenin temsilini bulmak. Başka bir şeyin temsili değil. Ve bu klasik görüşten, temsilin klasik politik fikrinden bir kopuş, sadece hükümet ya da diğer idare konusunda değil, sadece seçim konusunda değil ama aynı zamanda militan öznenin ne olduğunun tanımı, bir örgütün ne olduğu ve daha genel olarak politik mücadelenin ne olduğu konusunda bir kopuş.
Yani özet fikrim- ama bir kez daha söyleyeyim, birçok şeyin daha başında olduğumuzu kabul etmeliyiz- bugün neredeyse tüm ülkelerde ama şüphesiz Avrupa’da, Kuzey Amerika’da ve diğerlerinde, küresel kurtuluş hareketlerinin hiyerarşik bir sıralama olarak değil ama sadece bir sayı olarak dört olası bileşene sahip olduğunu görebiliriz:
Birinci: Eğitimli gençler, öğrenciler
İkinci: Varoşlardaki halk gençleri
Üçüncü: Neredeyse her ülkeye diğer ülkelerden göç ya da benzeri yollarla gelen zor koşullardaki işçilere [göçmen, mevsimlik, kağıtsız işçiler] işçiler sahibiz ve
Dördüncü olarak basit olarak ücretli işçiler diyebilirim.
Şimdilik bu dört bileşen bölünmüş durumda.
Örneğin, gençliğe bakarsak, halktan gençlerin ani eylemleri, yöntemsiz, ilişkisiz, diğer genç kesimlerle gerçek bir ilişkisi olmayan eylemlerdir.
Eğitimli gençleri mobilize ederseniz, halk gençliğinin bir nebze temsilini elde ederiz ama halk gençliğinin kitlesel varlığının temsilini değil.
Ve böylece, siyaseti çok genel anlamda, dört bileşen arasında bir ilişki yaratma çabaları olarak tanımlayabiliriz. Dört bileşen arasında hemen şimdi büyük bir birlik ya da benzeri bir şey değil. Hayır. Ama militan öznellik, özgürleşmenin, halkların siyaseti olasılığının bileşenlerinin bazen iki, üç ya da dördü arasındaki gerçek müşterekleri örgütlemenin bir yolunu bulmaya dayanır.
Böylece, militan öznelliği tanımlamanın yolu onun temsilci konumundan değil politik eylemlilik sürecinin kendisi olmasından geçer. Yani bir bakıma bunun tam tersi, çünkü militan halkın bir kısmını temsil eden biri değil sadece, özellikle bir bileşeni temsil etmeyen ama iki ya da daha çok bileşenin kesişimselliğini temsil eden şeylerin olasılığının bir eylemcisi daha çok.
Bu yüzden, bir kimliğin temsilini değil militan öznelliği tarif eden farklılıkların birliğinin işleyişidir. Bu felsefi nokta.
Marx’ta da proleter bir kimliğimiz olduğu ve işçi sınıfı partisinin bu proleter kimliği temsil ettiği fikrine sahibiz. Güncel durumda, “partiden bahsetmiyorum” vb. diyebiliriz. Tam olarak bilmiyorum.
Ama militan öznellik bir kimliğin temsili değildir. Bir anlamda, içinde bazı müşterek sonuçlar üretecek bir farklılığın temsilidir.
Bana göre, militan öznenin belirli bir kimliğin temsilcisi olarak tanımlanmasından, öznelliğin temsiline, farklılıkları birleştirmeye çalışan eylemci temsilciler olarak militan öznelliğe varabiliriz. Ve bu nedenle, garip bir ifade olan “farklılıkların temsili”ni öneriyorum.
Çeviren: Aslı Polat