Kolombiya’da halk direnişinin 12. günü
9 Mayıs 2021- Kolombiya’da devam eden Ulusal Direniş 12. Gününde devam ediyor. Yeni «vergi reformu» adı altında ülkede halka dayatılan yoksullaştırma-köleleştirme planına karşı toplumsal başkaldırıyı ateşleyen direniş ateşi, Devlet Başkanı Iván Duque’nin faşist tek adam yönetimine ve ölüm ve şiddet politikalarına karşı halk sokaklara indi. Tüm sokaklar “Artık Yeter” diye haykıran insanlarla doldu ve bu toplumsal seferberlik her geçen gün zulmün resmini yaparak ve dansını ederek daha da keskinleşiyor.
Ülkenin üstüne kabus gibi çöken polis şiddeti, askerileştirme ve Devlet terörü halkın protesto gösterilerini ve direnişini gölgeleyemiyor çünkü her şeye rağmen halk kurtuluş ufkunu kaybetmiyor.
Mahalleler Örgütleniyor
Toplumun çeşitli kesimlerinin bir araya geldiği Kasım 2019 Ulusal Grevinden bu yana böylesi büyük toplumsal seferberlikler görülmedi. Çünkü bu defa geçmiş kitle gösterilerine kıyasla tek merkezde toplanmak yerine çoklu merkezlerde oluşturulan direniş alanlarında bir araya toplandılar.
Büyük şehirlerde stratejik toplanma noktaları belirlendi ve bu noktalara « Direniş Alanları » adı verildi ; Bu alanlarda konuşlanan halk kitleleri Ön cepheler oluşturdular, Tıbbi Müdahale Ekipleri, Ortak Yemek Mutfakları ve Sanat Etkinlikleri ortaklaşma faaliyet alanları oluşturuldu. Örgütlenen mahalleler öteden beri mücadele ettikleri işsizlikle boğuşma dinamiklerini değiştirdiler hatta bunun için hayatlarını verdiler.
Kitleler Birleşiyor
Bu ulusal grev ülkenin tüm dinamiklerini kapsıyor. Büyük şehirlerin öne çıkmasının yanı sıra; topraksızlar ve köylülerin, siyahların ve yerli halkların öteden beri devam eden küçük ama örgütlü direnişleri, bu büyük ulusal seferberlikte örgütlenmenin ne derecede önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Halk kitleleri hep bir ağızdan « Duque Güle Güle » sloganları attılar.
“Bir tek dakika bile susmayacağız “
Polis şiddeti, ablukaya alma, kuşatma, halkın üstüne ateş açma, Devlet Terörü, haber alma hakkına getirilen medya sansürü, kaygı ve gerginliğin sokakları kapladığı 12 gün ve gece geçti. Ülkenin en güvenilir ve uluslararası yayımlanan gazetelerinden olan « El Pais » tüm dünyaya durumun vahim bir hal aldığını duyurdu. 28 Nisan’dan 6 Mayıs’a kadar 1.876 polis şiddeti vakası yaşandı, bilanço dehşet boyutlara ulaştı : Güvenlik güçleri eliyle işlenen 47 cinayet, 963 keyfi gözaltı, gözaltında şiddet ve darp, özellikle gözaltına alınanlar olmak üzere 20’ye yakın kadına tecavüz, 400 faili meçhul kayıp ve 900’den fazla yaralı.
Ülke, Iván Duque Hükümeti tarafından yapılan katliamı durdurmak için hem Uluslararası Topluluğa hem de çeşitli İnsan Hakları örgütlerine uyarılar yayınladı. Ancak son günlerde durum farklı bir hal aldı.
Halkın üzerine ateş eden polis, asker ve jandarmanın yanı sıra ; Protestocuların üzerine doğrudan ateş eden ve içlerinde sivil giyimli kişilerin bulunduğu araçlar bazı bölgelerde özel operasyon yapma şekli oldu. Cali şehrinde halkın kurduğu Yerli Muhafızlar tarafından yapılan hızlı bir eylemle bu araçlardan biri ele geçirildi ve Ulusal Polis Teşkilatına ait olduğu doğrulandı.
Şiddet ve baskı sadece sokaklarda uygulanmadı. Mevcut iktidarın kötü ve baskıcı yönetimini gizlemeye yönelik medya baskıları, İnternet ve Elektrik kesintileri, Devlete bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Bakanlığı’nın öne sürdüğü gibi dünya çapındaki sosyal ağlardan kaynaklanan güncellemeler ve telefon ve internet ağlarındaki gizli arızalara bağlı “rastlantısal” kesintiler olmadığı açıkça ortaya çıktı.
Hükümetin aşılamaya çalıştığı korku iklimi ve teröre ve özellikle de sağcı muhafazakar Iván Duque’ye rağmen sokaklar kontrolü ele almaya devam ediyor. Iván Duque’nin istifa etmesi halkın en büyük haykırışı olarak açık biçimde görülüyor ve gençlerin dilinde tek bir slogan var : ” Ivan Duque Bir Daha Asla “
Kaynak : http://www.colombiainforma.info/