Kendi ideolojik kurgularımızı gerçeğin ve hayatın işleyişinin yerine koyarak dünyayı ve olayları anlamak, fetiş halimizin varıp dayandığı bir uçlaşma halidir. Marks’ın deyimiyle “aşırı ideolojikleşme” gerçeküstücülükle sınırlı değil. Böyle olsaydı, bu sorun düşünce alanında tartışılabilir ve sonuçlara varılabilir bir durum olabilirdi.…