Özgür Basın Geleneği’nin Temelleri Nasıl Atıldı? – Hüseyin Aykol

Özgür basına yönelik saldırıların yoğunlaştığı bugünlerde; özgür basın geleneğinin önemli temsilcilerinden, dergimiz yazarı Hüseyin Aykol’un yazısını sizlerle paylaşıyoruz. Türkiye’de toplumsal muhalefet, 1990 yılında 12 Eylül faşist cuntasının kalıntılarını temizlemeye çalışıyordu. Kürt halkı ve emekçiler başını kaldırmaya kitlesel olarak başladılar. Grevler…

Rojava Ve Gazze: Siyasi Soykırım Ve Etnik Temizlik Savaşları-Tufan Yakın

İnsana sonsuz gibi gelen şiddetin bile, mücadeleyi durduramadığını ve egemenlerin galibiyetine izin vermediğini gösteren direnişler de var bu dünyada! Savaşın Değişen Yüzü: Namert Savaşlar 20.yüzyılın sonu ve 21.yüzyılın ilk çeyreğindeki savaşların  (Yugoslavya’nın parçalanması, I.Körfez Savaşı, Ruanda soykırımı, Somali iç savaşı,…

Hüseyin Narlı Olmak Kolay Değil!

HÜSEYİN AYKOL 9 Ocak 2022 akşamı bir arkadaşımızı, bir yoldaşımızı sürgünde kaybettik. Ardından onu ne kadar sevdiğimizi-saydığımızı belirten haberler yapıldı. Ancak cenaze töreni sürgünde yapılabildi. Yoldaşları-arkadaşları ilanlar verdi gazetelere. Nüfus kağıdında adı Ökkeş Ünlübayır diye yazılsa da kendisinden hep Hüseyin…

Neolitik üzerine (2) – Tufan Yakın

Dr. Hikmet Kıvılcımlı: “Osmanlı Tarihinin Maddesi” Bizler Spartaküs’ten, Münzer ’den, Bedreddin’den, tarih bilinci ve halkların direniş geleneğinden her ne kadar sık bahsetmiş olsak ta, devrimci hareketin geneli sömürü, baskı ve savaşları bugüne kadar ağırlıklı olarak hep yakın çağ odaklı düşünmüştür.…

Neolitik üzerine (1) – Tufan Yakın

Son zamanlarda neolitik kavram olarak sık kullanılmakla birlikte, ya anlamından yoksun propagandif biçimde ya da “tarihte sınıfların ve mülkiyetin ilk ortaya çıktığı dönemdir” denilerek kuru ve klasik bir tarih okumasıyla dile getiriliyor. Oysa en basitinden, paleolitik dönemde klanın doğayla simbiyotik…

Sahipsizler – Tufan Yakın

Ülkemizdeki protest müzik gruplarının Anadolu ozanlık geleneğinden hem söz hem de ezgisel olarak beslenmelerinin nedeni, bu ozanların Selçukludan Osmanlı’ya kadar tüm egemenliklere kafa tutmalarıdır. Bunun yanı sıra göçer halkların dinsel geleneklerindeki ilkel komünal yaşam tarzı da bir esin kaynağı olmuştur.…